Bugün saat 15:00 itibariyle x bir web sitesine Trabzonspor'da şok gelişme adı altında bir haber sunuldu, haberin içeriği aynen şöyle:

Trabzonspor yönetim kurulunda ipler iyice gerildi.Hayrettin Hacısalihoğlu'nun başını çektiği bir grup Ğenel Sekreter Hasan Yener ve Futbol Şube Sorumlusu İhsan Alioğlu'na karşı savaş açtı.Yener ve Alioğlu'nun sürekli basına açıklamalarda bulunmalarına sinirlenen Hacısalihoğlu hafta içerisinde aldığı karar gereği bütün yönetim kuruluna konuşma yasağı getirdi.

Öyle ki yönetim kurulunun doğal sözcüsü konumunda olan asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu, “basın sözcüsü” unvanını bile kendi bünyesine aldı.Kulübün bundan sonraki bütün basın açıklamalarını Hayrettin Hacısalihoğlu yapacak. Bakan Faruk Özak'a yakınlığı ile bilinen Yener ve Alioğlu yaşanan bu gelişmelerden oldukça rahatsız. Bakan Faruk Özak'ın da Hacısalihoğlu'na tepki gösterdiği biliniyor. Özak'ın Karadenizspor başkanlığına getirdiği Fikret Yavuz ile Hayrettin Hacısalihoğlu'nun arasının açık olması da yönetimde kılıçların açıkça çekildiğini gösteriyor. Yani Trabzonspor yönetim kurulu “Özak ve Hacısalihoğlu” grubu diye ikiye bölünmüş durumda.

Yaşanan bu gelişmeler kamuoyundan ne kadar saklansa da içteki soğuk savaşın her gün artarak devam ettiği, olası bir olağanüstü genel kurulunda birkaç ay içinde gerçekleşeceği konuşuluyor.

Bu kadarına da pes doğrusu kulübümüzü yıkmak için pusuda en uygun anı bekleyen istanbul basını ile uğraşacağımıza kendi pimini çekip haraki yapan kendi yerel basınımızla uğraşıyoruz vallahi pes. Bu güzide kulübümüzü daha başarılı seviyelere çıkartmak için kenetlenmesi gereken yerel basınımız nedense camiamızı bulduğu her eleştiri okunu atmakla meşgul bravo!Sorarım kendilerine uzaklarda aramaya gerek yok daha geçtiğimiz sezon küme düşme potasına girmeye aday olan kulubümüz bizlere bu stresi yaşatırken acaba yerel basınımız ve değerli basın mensubu arkadaşlarımız nerelerdeydi diye düşünüyorum. o yönetim bu kadar eleştirilmemişti, ama bizim yerel basınımız ne hikmetse bu bana göre başarılı yönetim için çok erken başladı. hatırlatmalıyım göreve aşlayan yeni yönetim 6-7 ay gibi kısa bir sürede vizyonumuzu layık olduğu yere çıkardı, Avrupa arenasında transfer etmek için görüştüğü futbolcularla olumsuz referanslar nedeniyle anlaşamayan Trabzonspor imajını ortadan kaldırdıve geleceğin yıldız adaylarını kulübümüze kazandırdı. Çeşitli organizasyonlar yaparak Trabzonspor tarihinde bir ilktir 20000 kombine sattı ve taraftarı bütünleştirdi.

Futbol seyri ve zevki vermeyen Avni Aker stadını modern bir görünüme kavuşturdu, sponsor anlaşmaları yaparak kulube önemli finansal girdiler sağladı ve bana göre en önemlisi HES projesine öncülük ederek kulübün inşallah önünü açacaklar.

Trabzonspor bireylerin değildir, kişisel ihtirasların ve siyasi çatışmaların en uzak noktasıdır ve öyle kalacaktır. Sadri Beyin dediği gibi Trabzonspor bir değerdir, bir kimliktir yaşaması gereken bir olgudur. hepimiz sahip çıkmalıyız. Bu demek değildirki Trabzonspor yönetimi yanlış yapmamıştır, yapmıştır ve gerekli dersleri de almıştır.

Sevgili arkadaşlar ben Trabzonsporun şuan için oynadığı futbolu eleştiriye açık buluyorum ama nedense biz eleştirlerin dozunu nedense ayarlayamıyoruz hep kantarın topuz tarafı bize dokunuyor, biraz sabır diyorum. Bakınız İstanbul kulüpleri düşe kalka maç alıyor, yeri geliyor hakem maçı uzatıyor, yeri geliyor hakem maçı erken bitiriyor ama İstanbul basını bu olayları öyle güzel nakış gibi işliyorki kimse bişey farketmiyor bu kulüpler biz yendik havasında caka satıyor.

ŞİMDİ SORARIM SİZLERE: ''KİRPİ BİLE YAVRUSUNU PAMUĞUM DİYE SEVİYOR DA BİZ NEDEN SEVEMİYORUZ'' ÇÖZEMİYORUM